22 Şubat 2018 Perşembe

Carpe Diem Bir Gelecek

Makesenserr | Şubat 22, 2018 |
       Her sabah yeni bir güne uyanmak, umutlarımıza, hayallerimize ve en önemlisi mutluluğumuza bir adım daha yaklaşmak... İnanın bu yazıya başlarken konusunun ne olacağını düşünmeden başladım ve ilk cümleyi yazarken ne hakkında bir yazı kaleme alacağıma karar verdim.


       String teorisini bilenler bilir. Yanlış hatırlamıyorsam 10-11 civarı boyuttan bahseden bir teoriydi. Teoriye göre biz insanlar 3. Boyutta yaşayan canlılarız. Yani en, boy ve derinlik olan boyutta yaşıyoruz. Yine hatırladığım kadarıyla Einstein'e göre 4. Boyut zamandı ve biz 3. Boyutta yaşadığımız için zamana hakim degildik. Anlık yaşayan canlılardık. Yani sonuç olarak insanoğlu olarak "şimdi" yi yaşayan canlılarız.


       Tabi size string teorisini anlatmayacağım. Teori konusunda da yanlış veya eksik söylediklerim olabilir. Ama asıl konuya varmak için bu teoriyi basamaklardan birisi olarak kullanmak istedim. Bu yazıda işlemek istediğim konu; insanoğlu olarak amansız bir şekilde mutluluğu ararken, aslında farkında olmasak bile sandığımızdan daha fazla anlık yaşamamız.


       Her birimizin belirli gelecek planları, hayat hedefleri var. Hepimiz bu isteklerimizin yerine gelmesi için kendimizce çaba sarfediyoruz. En tembel olanımızdan tutun da en çalışkan olanımıza kadar herkesin illaki geleceke alakalı bir takım hayalleri var. Aslında yazının bu aşamasında hedeflerimizi içinde yaşadığımız sistemin belirlediğini anlatmak geliyor içimden ama bu konuya hem Farkındalık Terapisi yazımda yer verdiğim için hem de asıl konu bu olmadığı için değinmeyeceğim. Benim konum aslında her ne kadar gelecek planları yapsak da yaptığımız seçimlerin fazlasıyla anlık olması. Yani aslında her ne kadar gelecek için çalışsak da birçoğumuz, gelecek için fedakârlık yapması gereken yerde; anlık iyi/mutlu hissettiren seçimler yapıyor ve işin kötü tarafı bazen bu seçimler gelecek planlarını oldukça kötü etkiliyor. Ama aslında kötü etkileyeceğini bilerek yapıyoruz bunları. Çok azımız gelecek planları için bugününden fedakârlık yapıyor. Yanlış anlaşılmasın. Ben kesinlikle bugünümüzden vazgeçelim demiyorum. Ben sadece bazen fedakârlık gerektiren durumlardan bahsediyorum. Mesela bir şahıs 3 ay para biriktirme planı yapmış olsun. Bu şahıs 3 ay yediğinden içtiğinden kısıyor ve 3 ay sonunda hedeflediği birikimi yapıyor. Yani aslında bu şahıs ömrünün o 3 ayından vazgeçmiyor. Sadece o 3 ay harcamalarından fedakârlık yapıyor. Bunun gibi bir çok örnek verilebilir tabi. Eminim bazılarınızın aklına gerek kendi gerek çevresi gerekse tvde, orada, burada, sosyal alemde gördükleri kişilerle alakalı bunun gibi örnekler geliyordur.

     
       Ben açıkçası insanların gelecek hayalleri için bir takım fedakârlıklar yapmak yerine, fazlasıyla carpe diem kararlar almasının en önemli etkenlerinden biri olarak insanların sabırsızlığını görüyorum. Çünkü insanların hayal ettiği o gelecek şu an için uzaktayken, fedakarlık yapmak her zaman kolay olmuyor.  Çünkü string teorisinde de dediğim gibi şimdide yaşıyoruz ve şimdinin önümüze serdikleri bize uzak geleceğe oranla çok daha gerçekçi geliyor ve insanlar da bazen buna yenik düşüyor. Üstelik defalarca kez gelecekle ilgili fedakârlık yapması gerektiğini tecrübe eden insanlarda bile bu duruma rastlayabiliyoruz. Çünkü geleceği beklemek yerine kendimizi şu ana gereğinden fazla bağlayacak kadar sabırsızız maalesef birçoğumuz. Çoğumuz bir yerden sonra gelecek planlarımız için uğraşırken bir anda kendine bahaneler üretip şimdiye hapsoluyor. Örneğin; "Amaaaannnn ölümlü dünya, bir daha mı geleceğiz buraya vb." gibi cümleler kurarak bazı zamanlar kendi geleceğimizi hiçe sayabiliyoruz. Ama üstelik sadece biraz sabredebilsek gelecekte neler başarabiliriz kim bilir? Ama gel gör ki durum içler acısı. Üstelik insanların üçkağıtçılığı ve bir şeyleri kolay ve kısa yoldan elde etmeyi bir marifet sandığı bir ülkede yaşayınca insan daha bir ümitsizliğe kapılıyor doğrusu...

       Bütün bunların çözümü hiç şüphesiz; çalışkanlıktan, hırstan, azimden ve daha bir sürü bunlara benzer özelliklerden geçiyor. Her daim kendimizi motive edersek ve azmimizi, çalışkanlığımızı korursak bir sürü işler başaracağımıza inanıyorum. Unutmayalım ki yaptığımız bir şeye sürekli motive olmanın yollarından biri de sağlığımızdan geçiyor. Gerçekten de insanın beden ve ruh sağlığı ne kadar iyi olursa bir şeyler başarma oranı da o kadar yükseliyor. Başarılar ve sağlıklı bir hayat dileyerek yazımı sonlandırıyorum. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın, esen kalın...



       
Bu makaleyi paylaş

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright © 2015 Makesenserr • All Rights Reserved.
Template Design by BTDesigner • Powered by Blogger